Yanlış Kan Skandalı: Hemşirenin Hatası 3 Yıllık Hapisle Bitiyor!
Elbistan'da yaşanan trajik bir olay, sağlık sistemindeki ciddi hataları gözler önüne serdi. 27 Şubat 2020 tarihinde, Gülseren Alkaya'nın hayatını kaybetmesine sebep olan yanlış kan transfüsü, ailenin faciayı öğrendikten sonra başlattığı hukuki süreçle gün yüzüne çıktı. Hastane, ölüm nedenini kalp krizi olarak açıklasa da, olayın gerçek yüzü bir ihbarla ortaya çıktı.
Olayın Gelişimi: Nasıl Bir Yanlışlık Oldu?
Gülseren Alkaya, hastaneye yatırılmasının ardından hemşire Abdullah Ö. tarafından yanlışlıkla A Rh (+) kan ile tedavi edildi. Oysa hastanın kan grubu 0 Rh (+) idi. Bu kritik hata, Alkaya'nın hayatına mal oldu. Olayın ardından, bir hastane çalışanı durumu polise bildirdi ve ihbarda bulundu. Bu teşhis ile birlikte soruşturma derinleşti.Soruşturma, Alkaya’nın ölümünde hemşire Abdullah Ö.'nün sorumluluğunu ortaya koydu. Mahkemeye sevk edilen hemşire, "Taksirle ölüme neden olma" suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Elbistan 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Abdullah Ö.’ye 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Ayrıca, 1 yıl 3 ay meslekten men cezası da aldı. Hemşire, mahkemenin kararına itiraz etti; ancak Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını onayladı.
Sağlık Alanında Güven Sorunu: Kimler Sorumlu?
Bu olay, sadece bir aile için değil, tüm sağlık sistemi için büyük bir güven kaybı yaratıyor. Yanlış kan verilmesi, sağlık çalışanlarının üzerinde düşündürücü bir risk faktörü olarak duruyor. Uzmanlar, bu tür hataların önlenmesi için eğitimlerin artırılması ve sıkı denetimlerin yapılması gerektiğini vurguluyor.Yanlış kan transfüsü, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve bu tür hataların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması son derece önemlidir. Hastaneler, hastaların güvenliği için daha titiz davranmak zorunda. Bu tür olayların tekrarlanmaması adına yetkililerin harekete geçmesi ve sistemin gözden geçirilmesi gerekiyor.
Ne Olacak?
Olayın ardından hemşirenin itiraz süreci devam ediyor. Aile, bu trajik olayın ardından hem maddi hem de manevi olarak büyük bir kayıp yaşadı. Mahkeme sürecinin devam etmesi, benzer olayların bir daha yaşanmaması için önemli bir adım olabilir. Bu dava, sağlık sistemindeki hataların gün yüzüne çıkmasına ve soru işaretlerinin giderilmesine katkıda bulunacaktır.Gülseren Alkaya’nın trajik ölümü, sağlık hizmetlerinin ne denli dikkat ve özen gerektirdiğini bir kez daha hatırlatıyor. Bu tür olayların yaşanmaması için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi hayati bir önem taşıyor.
Kaynak: Milliyet