DOLAR

40,2601$% 0.13

EURO

46,7458% 0.13

STERLİN

53,9601£% 0.23

GRAM ALTIN

4.316,24%0,46

ONS

3.337,10%0,40

BİST100

10.198,76%-0,26

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Ethiopian Airlines Uçuş 302 (2019): Boeing 737 MAX’ın Karanlık Yüzü

ad826x90
ad826x90

2019 yılında yaşanan Ethiopian Airlines Uçuş 302 kazası, havacılık tarihinin en trajik ve dikkat çekici olaylarından biri olmuştur. Bu kaza, hem havacılık dünyasında derin yankılar uyandırmış hem de Boeing 737 MAX uçaklarının güvenliği hakkında ciddi endişelere yol açmıştır. Bu yazıda, kazanın sebepleri, etkileri ve sonrasında alınan önlemleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

Kazanın Gerçekleştiği An: Uçuş 302’nin Son Anları

10 Mart 2019 tarihinde, Ethiopian Airlines’a ait uçak, Addis Ababa’dan Nairobi’ye gitmek üzere havalandı. Uçakta toplam 157 kişi bulunuyordu, bunlar arasında yolcular ve uçuş ekibi yer alıyordu. Kalkıştan kısa bir süre sonra, uçak radardan kayboldu ve uçuş kontrol merkezine bir daha ulaşamadı. Uçak, yaklaşık 6 dakika içinde kalkıştan sonra düştü.

Kaza sonrası yapılan incelemeler, uçağın MCAS (Maneuvering Characteristics Augmentation System) adlı sistemindeki yazılım hatalarının bu trajediyi tetiklediğini ortaya koymuştur. MCAS, 737 MAX uçaklarında kullanılan, uçağın burnunun aşırı şekilde yükselmesini önlemeye yönelik bir sistemdir. Ancak bu sistemin yanlış çalışması, uçağın kontrolünü kaybetmesine neden olmuştur.

MCAS Sistemi ve Yazılım Hatası

Boeing 737 MAX, daha önceki 737 modellerinden farklı olarak daha güçlü motorlarla donatılmıştır. Bu motorlar, uçağın burnunun daha fazla yükselmesine yol açabilecek şekilde yerleştirilmiştir. Bu durum, uçağın havada istikrarlı bir şekilde kalabilmesi için yeni bir sistemin gerekliliğini doğurmuştur. MCAS, tam da bu ihtiyacı karşılamak için tasarlanmıştı. Sistem, uçak burnunun aşırı şekilde yukarıya kalkmasını engellemeyi hedefliyordu. Ancak MCAS, yalnızca tek bir sensöre dayanıyordu ve bu sensör yanlış bir okuma yaparsa, sistem hatalı bir şekilde devreye giriyordu.

Ethiopian Airlines Uçuş 302’de de bu sensör hatalı bir okuma yaparak MCAS sistemini aktive etti. Uçak, sistemin müdahalesiyle sürekli olarak aşağıya doğru itildi. Pilotlar, bu durumu düzeltmek için ellerinden geleni yapsalar da, MCAS sürekli olarak müdahale etmeye devam etti. Sonuç olarak, uçağın kontrolünü kaybettiler ve kaza meydana geldi.

Boeing’in Cevapsız Soruları ve Dünyadaki Yansımaları

Kazanın ardından yapılan soruşturmalar, Boeing 737 MAX uçaklarının MCAS sisteminin güvenlik açıklarını gün yüzüne çıkardı. İlk başta Boeing, bu sorunu çözmek için bir yazılım güncellemesi önerdi, ancak kazanın ardından dünya genelindeki havacılık otoriteleri ve hükümetler, bu uçakları yere indirme kararı aldı.

2019 yılının Mart ayında, kazanın hemen ardından, Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve birçok diğer havacılık otoritesi, Boeing 737 MAX uçaklarının geçici olarak yere indirildiğini açıkladı. Bu karar, sadece Ethiopian Airlines Uçuş 302 kazası ile sınırlı kalmadı, aynı zamanda Endonezya’daki Lion Air kazası ve diğer olaylarla bağlantılı olarak alındı. Tüm bu kazaların ortak noktası, MCAS sisteminin yanlış çalışmasıydı.

Boeing için bu durum büyük bir kriz yarattı. 737 MAX, şirketin en büyük gelir kaynağıydı ve dünya genelinde binlerce sipariş almıştı. Ancak yaşanan kazaların ardından, şirketin imajı ciddi şekilde zedelendi. Her iki büyük kaza da, 737 MAX modelinin ciddi güvenlik açıklarına sahip olduğunu ortaya koymuştu.

Uçuş 302

Kazanın Ardındaki Sorunlar: Boeing ve FAA’nın Rolü

Ethiopian Airlines Uçuş 302 kazasında sadece MCAS sistemindeki yazılım hatası değil, aynı zamanda Boeing ve FAA’nin (Federal Havacılık İdaresi) sorumlulukları da sorgulandı. 737 MAX modelinin üretimi sırasında, Boeing, MCAS’ın yeni bir özellik olduğunu, ancak uçuş ekibinin bunu öğrenmesi için ciddi bir eğitim almasına gerek olmadığına karar verdi. Bu karar, kazanın meydana gelmesine zemin hazırlamıştı. Uçuş ekibinin MCAS’ı tam anlamaması, onların krizi yönetmesini zorlaştırmıştı.

FAA ise Boeing’in önerileri doğrultusunda, bu yeni sistemin çok ciddi testlerden geçirilmediğini ve sistemin tüm potansiyel zayıf noktalarının incelenmediğini göz ardı etti. Uçaklar, dünya çapında uçmaya başlamadan önce, FAA tarafından yapılan denetimlerde ciddi bir güvenlik açığı gözlemlenmedi.

Dünyadaki Tepkiler ve Yere İndirilen Uçaklar

Kazadan sonra, birçok ülke ve havacılık otoritesi Boeing 737 MAX uçaklarını güvenlik nedeniyle yere indirdi. 2019 yılında, dünya genelindeki uçaklar uçuşa kapatıldı ve bu uçakların havalandırılabilmesi için Boeing, MCAS yazılımını yeniden tasarlayarak güncellemeler yaptı.

Bu durum, havacılık dünyasında büyük bir güven kaybına yol açtı. Yolcuların ve hava yolu şirketlerinin, bu uçakları tekrar kullanmaya ne zaman güvenebileceği büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kaldı. Boeing, bu güveni yeniden kazanabilmek için geniş çaplı bir düzeltme programı başlattı. MCAS sisteminin yazılımı güncellenerek, sistemin her iki sensöre dayanması sağlandı ve pilotların sistemin nasıl çalıştığını daha iyi anlaması için yeni eğitimler verildi.

Sonuçlar ve Değişen Standartlar

Boeing 737 MAX, kazadan sonra dünya çapında 20 aydan fazla bir süre yerde kaldı. Bu süreçte Boeing, uçaklarını tekrar güvenli hale getirmek için büyük çaba harcadı. 2020 yılında, FAA, 737 MAX uçaklarının güvenli hale geldiği yönünde onay verdi ve uçağın uçmasına izin verildi. Ancak, bu kaza, havacılık güvenliğinde önemli değişikliklere yol açtı. Uçak üreticileri ve havacılık otoriteleri, uçak sistemlerini daha fazla test etmeye ve pilot eğitimlerine daha fazla önem vermeye başladılar.

Ethiopian Airlines Uçuş 302 kazası, Boeing 737 MAX’ın güvenlik sorunlarını açığa çıkaran bir dönüm noktası oldu. Bu trajik olay, havacılık endüstrisinin, teknoloji ve güvenlik arasındaki dengeyi daha dikkatli bir şekilde gözden geçirmesi gerektiğini gösterdi. Kazanın ardından alınan önlemler, hem uçak üreticilerinin hem de havacılık otoritelerinin daha güçlü bir denetim yapmalarını sağladı. Ancak, bu kazanın, havacılıktaki güvenlik standartlarını şekillendirmeye devam edeceği açıktır.

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Muhammed İnci: “Ben duygularımla oynuyorum, sadece repliklerle değil”

HIZLI YORUM YAP