DOLAR

40,2601$% 0.13

EURO

46,7458% 0.13

STERLİN

53,9601£% 0.23

GRAM ALTIN

4.316,24%0,46

ONS

3.337,10%0,40

BİST100

10.198,76%-0,26

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Haber Haber
  • Genel
  • Havacılık
  • Endonezya’nın Sisli Kabusu: Garuda Indonesia Uçuş 152’nin Geriye Bıraktığı Dersler (234 Ölü)

Endonezya’nın Sisli Kabusu: Garuda Indonesia Uçuş 152’nin Geriye Bıraktığı Dersler (234 Ölü)

ad826x90
ad826x90

Bugün, zihinlerimize kazınmış, birden fazla faktörün bir araya gelerek trajik bir felakete yol açtığı o karanlık günü, 26 Eylül 1997’yi inceleyeceğiz. Endonezya’nın modern havacılık tarihinin en ölümcül kazası olan Garuda Indonesia Uçuş 152’nin düşüşü, sadece 234 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan acı bir olay değil, aynı zamanda uçuş ekipleri ile yer kontrol üniteleri arasındaki iletişimin kritik önemini bir kez daha kanıtlayan, derin bir güvenlik dersidir.

Bu olay, ‘Kontrollü Uçuşun Yere Çarpması’ (CFIT – Controlled Flight Into Terrain) dediğimiz, teknik olarak uçağın sağlam ve kontrol edilebilir durumda olmasına rağmen, pilotaj veya navigasyon hatası nedeniyle yüksek bir araziye çarpması vakalarının en çarpıcı örneklerinden biridir. Endonezya’nın o dönemki çevresel felaketi ve hava trafik kontrolündeki karmaşa, bu trajedinin ana bileşenleri oldu.

Görünmez Bir Tehdit: Endonezya’nın Duman Pususu

1997 yılı, Güneydoğu Asya için çevresel bir felaket yılıydı. Bölgedeki kontrolsüz orman yangınlarından çıkan yoğun duman ve sis (haze), Endonezya’dan Malezya ve Singapur’a kadar geniş bir alanda görüş mesafesini metrelerle sınırlıyordu. Medan’daki Polonia Uluslararası Havalimanı da bu duman bulutunun tam ortasındaydı.

İstanbul’dan (yaklaşık 6000 km ötede bir yerde) kalkan Garuda Indonesia’nın Airbus A300B4-220 tipi uçağı, Cakarta aktarmasının ardından son durağı olan Medan’a yaklaşıyordu. Kaptan Pilot Hance Rahmowiyogo ve Birinci Subay A. Sutanto’nun kokpitteki deneyimleri yüksekti, ancak karşılarındaki tehdit, ne kadar deneyimli olurlarsa olsunlar, son derece tehlikeliydi.

Görüş mesafesinin yer yer 600 metrenin altına düştüğü rapor ediliyordu. Bu, pilotların harici görsel referansları kullanarak pozisyonlarını belirlemelerini neredeyse imkânsız hale getiriyordu. İşte tam bu noktada, modern havacılığın iki temel dayanağı olan teknoloji ve iletişim, ölümcül bir zincirleme hatanın başlangıcına sahne oldu.

Garuda Indonesia

Telsizdeki Kritik Hata: “Sağa Dönüş” Yerine “Sola Dönüş”

Uçak, Medan Hava Trafik Kontrol (ATC) kulesi ile iletişime geçtiğinde, yaklaşma prosedürleri karmaşık bir hale geldi. Hava sahasında, GA152’den hemen önce başka bir uçak daha vardı ve ATC, her iki uçağı da güvenli bir şekilde inişe yönlendirmeye çalışıyordu.

Kazanın resmi raporlarına göre, facianın ana tetikleyicisi basit gibi görünen, ancak dağlık arazi koşullarında asla affedilmeyecek bir yanlış anlama oldu.

Kaptan Rahmowiyogo’nun kulaklığına gelen, karmaşık yaklaşma prosedürleri ve yoğun telsiz trafiği içinde söylenen komut, uçağın rotasını değiştirmesine neden oldu.

  • ATC Komutu (İddia Edilen): Uçağın, yaklaşıma uygun olarak sağa dönmesi ve 040 derece istikametine girmesi gerekiyordu.
  • Pilotun Anladığı ve Uyguladığı: Kokpit Ses Kayıt Cihazı (CVR) kayıtlarına göre, pilot, kendisinden sola dönmesinin istendiğini düşündü ve 215 derece istikametine, yani tam olarak gitmemesi gereken, yüksek arazilerin bulunduğu bölgeye yöneldi.

Bu yanlış dönüş, uçağı Medan’ın 29 km güneyinde, Buah Nabar Köyü yakınlarındaki dağlık ormanlık alana doğru taşıdı. Bu yanlış istikamet, uçağın güvenli minimum irtifanın altına inmesine neden oldu.

CFIT (Kontrollü Uçuşun Yere Çarpması) Trajedisi

Pilotlar, uçaklarını irtifa kaybederek alçalttıklarında, yer ile aralarındaki dikey mesafenin (altimetre) hızla azaldığını fark edemediler. Yoğun duman, görsel referansı tamamen ortadan kaldırmıştı. Bu durum, pilotları sadece kokpitteki enstrümanlara güvenmek zorunda bırakıyordu.

Ses kayıtları, pilotların rotada bir sorun olduğunu ancak tam olarak nerede olduklarını bilemediklerini gösteriyor. Son saniyelerde, uçağın Yakınlık İkaz Sistemi (GPWS – Ground Proximity Warning System) devreye girerek kokpitte “TERRAIN! TERRAIN!” (Arazi! Arazi!) şeklinde acil uyarılar vermeye başladı.

Kaptan, son bir çabayla uçağın burnunu yukarı kaldırmaya çalışsa da, saniyeler içinde Airbus A300, 1550 feet (yaklaşık 470 metre) irtifada, bir tepe sırtına çarptı. Çarpma anı o kadar şiddetliydi ki, uçak paramparça oldu ve kabindeki 222 yolcu ve 12 mürettebattan oluşan toplam 234 kişinin tamamı olay yerinde hayatını kaybetti.

Kazanın Çok Katmanlı Nedenleri ve Havacılığa Etkisi

Garuda 152’nin kazası, tek bir hataya indirgenemeyecek karmaşık bir olaydır. Resmi soruşturma raporu, kazaya yol açan ana faktörleri şöyle sıraladı:

  1. Yanlış Yönlendirme ve Yanlış Anlama: ATC’nin sağa dönüş komutunun pilotlar tarafından sola dönüş olarak anlaşılması.
  2. Yetersiz Harita ve Altimetre Kullanımı: Pilotların acil durum haritalarını etkin kullanamaması ve uçağın minimum güvenli irtifanın altına indiğini zamanında fark edememesi.
  3. Çevresel Faktör (Duman): Görüş mesafesini sıfıra indiren duman, pilotların durumsal farkındalığını tamamen yok etti. Bu duman, olayın sadece bir Endonezya kazası değil, tüm Güneydoğu Asya’yı etkileyen bir çevresel sorunun sonucu olduğunu gösterdi.
  4. ATC Eğitimi ve Altyapı Sorunları: Hava trafik kontrolörlerinin yüksek stres ve karmaşık trafik anlarında verdikleri komutların yeterince açık ve kesin olmaması da kazaya dolaylı olarak katkıda bulundu.

Bu trajediden sonra, havacılık camiası CFIT kazalarını önleme konusuna daha fazla odaklandı. Uçuş ekipleri ve ATC arasındaki iletişim protokolleri, özellikle karışıklığa mahal vermemek için standart ve tekrarlı ifadeler kullanılması konusunda sıkılaştırıldı. Ayrıca, pilotların alçak irtifada ve düşük görüş koşullarında sadece göstergelere güvenme eğitimleri daha yoğun hale getirildi.

ad826x90

Unutulmaması Gereken Bir Güvenlik Dersi

Garuda Indonesia Uçuş 152, bir havacılık trajedisinden çok daha fazlasıdır. İnsan faktörünün, çevresel koşulların ve teknolojik altyapının bir araya gelerek nasıl felaket getirebileceğinin somut bir örneğidir.

234 canın kaybedilmesiyle sonuçlanan bu olay, havacılık güvenliğinin sıfır tolerans gerektiren bir alan olduğunu acı bir şekilde gösterdi. Her uçuş, her komut, her prosedür, insan hayatını güvence altına almak için son derece dikkatle yerine getirilmelidir. Unutmamalıyız ki, havacılıktaki her kural ve protokol, geçmişte yaşanan bir acı tecrübenin bedeliyle yazılmıştır. GA152’nin anısını yaşatmak, bu dersleri daima hatırlamak demektir.

Bir sonraki analizimizde görüşmek üzere, gökyüzünüz açık olsun.

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BTG25 Zirvesi Maltepe Üniversitesi’nde Rekor İlgiyle Gerçekleşti: Girişimcilik Ateşi Yakıldı

HIZLI YORUM YAP