40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
 02:00
                        
                    Bugün, zihinlerimize kazınmış, birden fazla faktörün bir araya gelerek trajik bir felakete yol açtığı o karanlık günü, 26 Eylül 1997’yi inceleyeceğiz. Endonezya’nın modern havacılık tarihinin en ölümcül kazası olan Garuda Indonesia Uçuş 152’nin düşüşü, sadece 234 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan acı bir olay değil, aynı zamanda uçuş ekipleri ile yer kontrol üniteleri arasındaki iletişimin kritik önemini bir kez daha kanıtlayan, derin bir güvenlik dersidir.
Bu olay, ‘Kontrollü Uçuşun Yere Çarpması’ (CFIT – Controlled Flight Into Terrain) dediğimiz, teknik olarak uçağın sağlam ve kontrol edilebilir durumda olmasına rağmen, pilotaj veya navigasyon hatası nedeniyle yüksek bir araziye çarpması vakalarının en çarpıcı örneklerinden biridir. Endonezya’nın o dönemki çevresel felaketi ve hava trafik kontrolündeki karmaşa, bu trajedinin ana bileşenleri oldu.
1997 yılı, Güneydoğu Asya için çevresel bir felaket yılıydı. Bölgedeki kontrolsüz orman yangınlarından çıkan yoğun duman ve sis (haze), Endonezya’dan Malezya ve Singapur’a kadar geniş bir alanda görüş mesafesini metrelerle sınırlıyordu. Medan’daki Polonia Uluslararası Havalimanı da bu duman bulutunun tam ortasındaydı.
İstanbul’dan (yaklaşık 6000 km ötede bir yerde) kalkan Garuda Indonesia’nın Airbus A300B4-220 tipi uçağı, Cakarta aktarmasının ardından son durağı olan Medan’a yaklaşıyordu. Kaptan Pilot Hance Rahmowiyogo ve Birinci Subay A. Sutanto’nun kokpitteki deneyimleri yüksekti, ancak karşılarındaki tehdit, ne kadar deneyimli olurlarsa olsunlar, son derece tehlikeliydi.
Görüş mesafesinin yer yer 600 metrenin altına düştüğü rapor ediliyordu. Bu, pilotların harici görsel referansları kullanarak pozisyonlarını belirlemelerini neredeyse imkânsız hale getiriyordu. İşte tam bu noktada, modern havacılığın iki temel dayanağı olan teknoloji ve iletişim, ölümcül bir zincirleme hatanın başlangıcına sahne oldu.

Uçak, Medan Hava Trafik Kontrol (ATC) kulesi ile iletişime geçtiğinde, yaklaşma prosedürleri karmaşık bir hale geldi. Hava sahasında, GA152’den hemen önce başka bir uçak daha vardı ve ATC, her iki uçağı da güvenli bir şekilde inişe yönlendirmeye çalışıyordu.
Kazanın resmi raporlarına göre, facianın ana tetikleyicisi basit gibi görünen, ancak dağlık arazi koşullarında asla affedilmeyecek bir yanlış anlama oldu.
Kaptan Rahmowiyogo’nun kulaklığına gelen, karmaşık yaklaşma prosedürleri ve yoğun telsiz trafiği içinde söylenen komut, uçağın rotasını değiştirmesine neden oldu.
Bu yanlış dönüş, uçağı Medan’ın 29 km güneyinde, Buah Nabar Köyü yakınlarındaki dağlık ormanlık alana doğru taşıdı. Bu yanlış istikamet, uçağın güvenli minimum irtifanın altına inmesine neden oldu.
Pilotlar, uçaklarını irtifa kaybederek alçalttıklarında, yer ile aralarındaki dikey mesafenin (altimetre) hızla azaldığını fark edemediler. Yoğun duman, görsel referansı tamamen ortadan kaldırmıştı. Bu durum, pilotları sadece kokpitteki enstrümanlara güvenmek zorunda bırakıyordu.
Ses kayıtları, pilotların rotada bir sorun olduğunu ancak tam olarak nerede olduklarını bilemediklerini gösteriyor. Son saniyelerde, uçağın Yakınlık İkaz Sistemi (GPWS – Ground Proximity Warning System) devreye girerek kokpitte “TERRAIN! TERRAIN!” (Arazi! Arazi!) şeklinde acil uyarılar vermeye başladı.
Kaptan, son bir çabayla uçağın burnunu yukarı kaldırmaya çalışsa da, saniyeler içinde Airbus A300, 1550 feet (yaklaşık 470 metre) irtifada, bir tepe sırtına çarptı. Çarpma anı o kadar şiddetliydi ki, uçak paramparça oldu ve kabindeki 222 yolcu ve 12 mürettebattan oluşan toplam 234 kişinin tamamı olay yerinde hayatını kaybetti.
Garuda 152’nin kazası, tek bir hataya indirgenemeyecek karmaşık bir olaydır. Resmi soruşturma raporu, kazaya yol açan ana faktörleri şöyle sıraladı:
Bu trajediden sonra, havacılık camiası CFIT kazalarını önleme konusuna daha fazla odaklandı. Uçuş ekipleri ve ATC arasındaki iletişim protokolleri, özellikle karışıklığa mahal vermemek için standart ve tekrarlı ifadeler kullanılması konusunda sıkılaştırıldı. Ayrıca, pilotların alçak irtifada ve düşük görüş koşullarında sadece göstergelere güvenme eğitimleri daha yoğun hale getirildi.
Garuda Indonesia Uçuş 152, bir havacılık trajedisinden çok daha fazlasıdır. İnsan faktörünün, çevresel koşulların ve teknolojik altyapının bir araya gelerek nasıl felaket getirebileceğinin somut bir örneğidir.
234 canın kaybedilmesiyle sonuçlanan bu olay, havacılık güvenliğinin sıfır tolerans gerektiren bir alan olduğunu acı bir şekilde gösterdi. Her uçuş, her komut, her prosedür, insan hayatını güvence altına almak için son derece dikkatle yerine getirilmelidir. Unutmamalıyız ki, havacılıktaki her kural ve protokol, geçmişte yaşanan bir acı tecrübenin bedeliyle yazılmıştır. GA152’nin anısını yaşatmak, bu dersleri daima hatırlamak demektir.
Bir sonraki analizimizde görüşmek üzere, gökyüzünüz açık olsun.
                        BTG25 Zirvesi Maltepe Üniversitesi’nde Rekor İlgiyle Gerçekleşti: Girişimcilik Ateşi Yakıldı
          
                                
                                    1
                                    TightTonic™: Türkiye’den Doğan ve E-Ticarette Yükselen Bir Başarı Hikayesi
                                    1009 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    2
                                    Gökyüzünde Talihsiz Bir Hikâye: Aeroflot Flight 593 Kazası ve Arkasındaki Gerçekler
                                    917 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    3
                                    Helios Airways Flight 522 Kazası: Kabin Basıncı Arızasının Trajik Sonu
                                    880 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    4
                                    Lansa Flight 508 Kazası ve Juliane Koepcke’nin İnanılmaz Hikayesi
                                    872 kez okundu
                                
                            
                        
                                
                                    5
                                    Gol Transportes Aéreos Flight 1907: Brezilya Hava Sahasında Yaşanan Korkunç Çarpışma
                                    868 kez okundu