40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
2024 yılında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında meydana gelen uçak kazası, kısa bir süre önce yaşanan benzer bir olayla dikkatleri bir kez daha uçuş güvenliği üzerine çekti. Azerbaycan Hava Yolları’na ait Embraer 190 tipi yolcu uçağı, Bakü-Grozni seferini yaparken ciddi bir kaza geçirdi ve uçağın düşmesiyle birlikte 38 kişi hayatını kaybetti.
Kazada 29 kişi kurtulurken, yolcu uçağının kuş sürüsüne çarpması ve olası teknik arızalar nedeniyle sorunlar yaşandığı iddia ediliyor. Kazanın ardından, Azerbaycan hükümeti bir günlük milli yas ilan etti ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Ancak bu üzücü olayın ilginç bir yönü de, 2018 yılında Portekiz’de yaşanan ve benzer bir uçak modelinin katıldığı acil iniş olayına olan benzerliğidir. Hem Kazakistan’daki kazaya hem de 2018’deki acil iniş olayına odaklanmak, uçuş güvenliği ve uçak teknolojilerinin evrimine dair önemli soruları gündeme getirmektedir.
Kazakistan’da meydana gelen kazada, Azerbaycan Hava Yolları’na ait Embraer 190 tipi uçakta toplamda 67 kişi bulunuyordu. 5 mürettebat ve 62 yolcu, Bakü-Grozni seferinin sonlarına doğru sis ve kuş sürüsü engelleriyle karşılaştı. Uçak, Rusya’nın Dağıstan bölgesindeki Mahaçkale kentine yönlendirildi, ancak ne yazık ki uçağın düşmesinin önüne geçilemedi. İlk bilgilere göre, kazadan sağ kurtulan 29 kişi hastaneye kaldırıldı ve tedavi altına alındı. Kazada hayatını kaybedenlerin çoğunluğu Azerbaycan vatandaşıydı, ancak Rusya ve Kazakistan’dan da hayatını kaybeden yolcular vardı.
Kazanın hemen ardından yapılan incelemeler, uçak kara kutusunun bulunduğunu ve kazanın nedenini tam olarak belirlemek için çalışmaların devam ettiğini gösterdi. Uçuş rotasında yaşanan irtifa değişimleri ve sinyal kayıplarının, uçağın kontrolünün zorlaştığını düşündürmekte. Bunun yanı sıra, uçağın bir kuş sürüsüne çarpması ihtimali, kazanın başka bir karmaşık boyutunu oluşturuyor. Uçak kazası olayları, yalnızca hava yolu şirketleri için değil, dünya çapındaki uçuş güvenliği için de alarm verici durumlar yaratmaktadır.
Kazakistan’daki kazanın, 2018’de Portekiz’de yaşanan bir olayla benzerlik taşıması dikkat çekici. O dönemde Portekiz’in Lizbon şehrinden Belarus’un başkenti Minsk’e gitmekte olan ve Kazakistan’a ait bir başka Embraer 190 tipi uçak, kötü hava koşullarının etkisiyle kontrol sorunları yaşamıştı. Uçak, bu nedenle acil iniş yapmak zorunda kalmıştı.
Portekiz’deki olayda, uçak manevra yapamaması ve autopilotun devreye girmemesi nedeniyle ciddi bir kontrol kaybı yaşamıştı. Uçuş ekibi, durumu fark ettikten sonra uçuş bilgisayarını devre dışı bırakmaya karar vermiş ve tüm uçağı manuel olarak kontrol etmeye başlamıştı. Uçağın yapısal yükleri artmış, pilotlar uzun süre zorlu koşullarda uçmuş olsalar da başarılı bir iniş gerçekleştirmişti. Ancak uçak, yapılan bu kurtarma manevraları sonucu hasar almış ve hizmet dışı bırakılmıştı. Yapılan incelemelerde, uçakta bazı teknik hatalar, özellikle aileron kablolarının yanlış bağlanması nedeniyle kontrol sorunları yaşandığı ortaya çıkmıştı.
Bu iki benzer olay, uçakların yüksek teknolojiye sahip olmalarına rağmen bazı mekanik ya da çevresel etmenlerle karşılaştığında yaşanabilecek sorunları gözler önüne seriyor. Embraer 190 tipi uçaklar, kısa ve orta menzilli uçuşlar için geliştirilmiş, oldukça güvenli ve modern hava araçlarıdır. Ancak, uçuş sırasında karşılaşılan anormal durumlar, uçuş ekibinin müdahale etme becerisi, uçuş bilgisayarlarının düzgün çalışması ve uçağın genel teknik durumu gibi faktörler, bir uçuşun güvenliğini belirleyen temel unsurlar arasında yer almaktadır.
Bu olaylar, yalnızca uçakların teknik güvenliğiyle ilgili değil, aynı zamanda uçuş ekibinin deneyimi ve kriz anlarındaki müdahale hızının ne kadar kritik olduğunu da göstermektedir. Portekiz’deki olayda olduğu gibi, uçağın manuel kontrolle güvenli şekilde indirilebilmesi, pilotların yüksek beceri ve dikkat gerektiren bir karar almasıyla mümkün olmuştur. Kazakistan’daki kaza ise, bir dizi dış etmenin birleşiminden kaynaklanan bir trajedi olarak ortaya çıkmıştır.
Kazakistan’daki uçak kazası, bir yandan uçuş güvenliği standartlarının önemini bir kez daha gündeme getirirken, diğer yandan teknik arızaların ve çevresel faktörlerin uçuşları nasıl etkileyebileceğini gözler önüne sermektedir. Her iki olay da, uçak üreticilerinin ve hava yolu şirketlerinin sürekli olarak uçak teknolojilerini güncellemesi ve pilot eğitimlerine daha fazla önem vermesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Uçaklar, teknolojinin geldiği noktada oldukça güvenli araçlar olsa da, her durumda mükemmel bir performans göstermek her zaman mümkün olmayabiliyor. Hem kazaların hem de acil inişlerin, uçuş güvenliğini daha da güçlendirmek için yeni adımlar atılmasını gerektirdiği aşikardır.
Kazakistan’daki Uçak Kazası: Uçuş Güvenliğinin Gölgesinde Bir Sorun